Guardian’dan Louise Roddon’ın hazırladığı listede Türkiye’den de bir ada var.
Porquerolles, Fransa
Côte d’Azur hareketli geldiyse huzurlu Porquerolles’i deneyin. Arabalara izin verilmediği için, bol ağaçlı adada dolaşmanın tek yolu yürüyerek ya da bisikletle. Adadaki tek ses, tekerleklerinizin altındaki kokulu çam iğnelerinin çıtırtısıdır.
Tabarca, İspanya
Costa Blanca’da huzur bulmak zorsa Alicante’nin 22 mil açığındaki Tabarca’ya gidin. 50 dakikalık feribot yolculuğundan sonra göz kamaştırıcı berraklıktaki sulara sahip, bir tane arabayla karşılaşmayacağınız cennete ulaşırsınız. Birkaç günü şnorkelle yüzerek, sahildeki barakalardan birinde balık güveç yiyerek geçirin, ardından şehri çevreleyen surların etrafında yürüyün.
Bozcaada, Türkiye
Türkiye’nin batı kıyısındaki Bozcaada yaz sıcağından bunalanların gittiği buz gibi sulara sahip bir ada. Çanakkale limanından kısa bir feribot geçişi ile ulaşılan ada, üzüm bağlarıyla kaplı hareketli bir liman kasabası.
La Graciosa, Kanarya Adaları
Lanzarote’nin beş mil kuzeyinde yer alan küçük La Graciosa, tamamen farklı bir Kanarya Adası manzarası sunuyor: araba yok, gürültü yok ve kalabalık yok. Mütevazı restoranları, vahşi kum tepeleri ve el değmemiş plajları ile pastoral bir deniz tablosunun içinde yer alacaksınız.
Siroz, Yunanistan
Gösterişli Mikonos’u unutup huzura erişeceğiniz Syros’a giden 30 dakikalık hızlı feribota binin. Syros’un sahil kenti Ermoupoli hareketlidir ama kalabalık değildir. Turist azdır. Neoklasik evler kıyılardan kat kat tepeye doğru yükselir. Öğle yemeklerinde zeytinlikler ve meyve bahçeleriyle dolu müthiş bir manzara ayağınızın altındadır.