Üç kardeş olan Vendy, John ve Michael da o şanslı çocuklardandı. Onlar da Peter’ı çok seviyor ve onunla tanışmak istiyorlardı.
Bunu duyan Peter Pan onların yanına gitmeye karar verdi. Odalarının penceresinden içeri girdi. Onu ilk gören Vendy oldu.
Attığı çığlık John ve Michael’ı neredeyse yataktan düşürecekti. “Bu gece benimle gelmek ister misiniz?” diye sordu.
“Sizi Düşler Ülkesine götüreceğim.” dedi. Uzun zamandır bu anı bekleyen üç kardeş hep bir ağızdan “Evet, hem de çok isteriz.” diye bağırdılar.
Bunun üzerine Peter Pan’ın en yakın arkadaşı küçük peri, elindeki torbadan çıkardığı bir avuç sihirli tozu, çocukların üzerine serpti.
Çocuklar birden havalanmaya başladılar. Artık onlar da Peter Pan gibi uçabiliyorlardı. Bütün gece gökyüzünde uçarak yol aldılar. Sabahleyin hava aydınlandı ve bir baktılar ki pırıl pırıl deniz ve harika bir adanın üzerindeler.
“İşte burası Düşler Ülkesi.” dedi Peter Pan. Adada ilk indikleri yer bir kızılderili kampıydı. Ama kamptaki herkes çok üzgün görünüyordu.
Peter Pan ne olduğunu sorduğunda Büyük Şef Korsan Kanca “En küçüğümüzü kaçırdı.” dedi. Korsan Kanca Peter Pan’ın en büyük düşmanıydı.
Küçük kızılderiliyi kurtarmak için Peter Pan’ın üç arkadaşına ihtiyacı vardı. Hemen bir plan yaptılar. Üç kardeş çok heyecanlıydılar. İşte tüm istedikleri oluyordu.
Hem Peter Pan ile tanışmışlardı hem de kendilerini inanılmaz bir maceranın içinde bulmuşlardı. Hep birlikte yola çıktılar. Adayı karış karış aradılar.
Tüm ümitlerini yitirmek üzerelerdi ki Korsan Kanca’nın gelişini gördüler. Yaklaştıkça Kanca’nın kalın sesini duyuyorlardı. “O mutlaka gelecek. Peter Pan bu ufaklığı kurtarmak için mutlaka gelecek. İşte o zaman ben de onu yakalayıp intikamımı alacağım.” diyordu.
Tozun etkisiyle hala uçma yeteneğine sahip olan üç kardeş ve Peter Pan gökyüzünden hücum çığlıklarıyla ayrı ayrı yönlerden gemiye saldırıya geçtiler.
Ellerindeki kovalara doldurdukları taşları korsanların üzerine yağdırmaya başladılar. Ortalık bir anda karışmıştı.
Korsanlar Peter Pan’ın üç yeni arkadaşından haberdar olmadıkları için tamamen hazırlıksız yakalanmışlardı. Ve bu saldırıya karşı koyamıyorlardı. Korsanlar çaresizlik içinde oradan oraya koştururlarken kıyıdan gelen seslerle yine irkildiler.
Bunlar gemiye sahilden kayıkla yaklaşan kızılderili derilileerin sesleriydi. Artık kaptanla korsanların teslim olmaktan başka çareleri yoktu.
Küçük kızıl derili kurtarılmış, korsanlar ele geçirilmiş ve Peter Pan bir kez daha kazanmıştı. Peter Pan, üç küçük kardeşe yardım ettikleri için teşekkür etti. Kardeşlere evlerine kadar eşlik etti.
Ve Düşler Ülkesine geri döndü. Vendy, John ve Michael, yataklarına yattıklarında şehirde henüz sabah olmamıştı. Yaşadıkları şeylere inanamıyorlardı. Çok mutluydular.
Gökten üç elma düştü. Biri bu masalın başına, biri bu masalı dinleyenin başına, biri de bu masalı seslendirenin başına. Hoşçakalın.
