Mimarinin, doğa ile ilişkisi, aynı zamanda hem dışavurumcu hem de inceliklidir genelde. Mimari, doğa manzaralarına baskın çıkmaya değil, onlarla ahenk içerisinde olmaya çalışır. Ancak yamaçlar, dik bayırlar, dağ etekleri vs. bu yaklaşımın karşısında mücadele gerektiren güçlükler olarak yer alır.
İşte size bu güç çevresel koşulların üstesinden gelmiş ve aynı zamanda da ziyaretçileri için inanılmaz bir deneyim haline dönüşmüş birkaç yapı örneği:
Uçurumdaki ev – Nova Scotia, Kanada
Nova Scotia’nın Atlantik kıyılarındaki Uçurum Evi, coğrafyayaya yenilikçi ve eğlenceli bir müdahalenin sonucu.
Tepeden bakıldığında, ev son derece normal görünüyor. Ancak sahilden bakıldığında, evin yamaca yerleştirildiği açıkça görülebiliyor; burada mimari, bir tür vertigo algısı ve denizin üzerinde süzülme hissi ile manzara deneyimini yoğunlaştırmayı hedefliyor.
Galvanizli çelik üst yapı, sağlam bir destek haline geliyor; ahşap elementler ise hem iç hem de dış mekanda konfor ve sıcaklık hissi yaratıyor. Küp, bölümlere ayrılmış değil; tüm alan, büyük bir yaşam alanı olarak düşünülmüş. Yalnızca sınırlı bir kısım, uyku alanı olarak ayrılmış.
Hirafu – Niseko, Hokkaido, Japonya
Japonya’nın en büyük ikinci adası Hokkaido’daki bu tatil evinin mimarları, ev ile tepe arasında bağlantı kurabilmek adına L şekilli bir yapı tasarlamış.
Üst üste konan iki küp, tüm yapı bayırdan aşağı doğru kayacakmış gibi dinamik bir izlenim yaratmış. Evin girişi ve özel alanları, alt küpte bulunuyor; içerideki merdiven ise yaşam alanlarını ve mutfağın bulunduğu üst küpe erişim sağlıyor.
Sağlam yapı, betonarmeden yapılmış; evin beton halinde bırakılan iç kısımları, büyük camları ve cam kapıları ile görsel açıdan oldukça yalın bir bitişiklik yaratmış.
Tepedeki Ev – Calpe, Alicante, İspanya
İspanya’nın Alicante bölgesinde bulunan bu projenin en belirleyici özelliği, geometrik ve lineer saflığı.
Ev, oldukça dik bir eğim üzerine yerleştirilmiş. Bu alışılmışın dışında ve oldukça güç arazi, çevresiyle şaşırtıcı bir ilişki içerisinde olan yaratıcı ve üç-boyutlu bir şekle ilham vermiş.
Kayaların üzerine konuşlanmış olan ev, adeta tepenin kontür çizgileri üzerinde asılmış durumda. Beton yapı, dışarıdan izole edilmiş, ama aynı zamanda da esneklik ve pürüzsüzlük özellikleri yüzünden beyaz kireç kaplama ile kaplanmış.
Tamamen camdan oluşan ön kısım, müthiş bir su manzarası sunuyor; zemindeki yüzme havuzu ve teras ise evi denizle birleştiren bir illüzyon yaratıyor.
Qiyunshan Ağaç Evi – Xiuning, Çin
QiyunshanAğaç Evi, herhangi bir ağaç üzerine inşa edilmemiş; Çin’in Anhui bölgesindeki bir kırmızı ardıç ormanında yapılan 11 metrelik bu ev, adeta ormanın bir parçası haline gelmiş.
Dar ve kıvrımlı giriş holü, yakındaki orman yolunun kıvrımlarını yansıtıyor. Bu karmaşık yapının her bir unsuru, farklı katlar üzerine yerleştirilmiş ve farklı yönlere doğru oturtulmuş.
Spiral bir merdiven, baş döndürücü manzaralara çerçeve olan duvardan-duvara camların bulunduğu minimalist odalara çıkıyor. Yaşam alanı ve yatak odaları, özellikle küçük yapılmış; çünkü mimarlar, geniş bir aile evi yerine gözlem bölgeleri yaratmak istemişler.
Binada hem estetik hem de uygulama sebepleri ile kırmızı ardıç gibi doğal materyaller kullanılmış.
Villa Escarpa – Luz, Algarve, Portekiz
Villa Escarpa, Praia da Luz köyüne yukarıdan bakan, dik bir kayalık üzerinde dengede duran beyaz bir geometrik dev. Kıyı kesiminin sıkı inşaat kuralları, önceki evin taban alanını geçmeyi yasaklıyor; ancak mimar MarioMartins, dar alanı en iyi şekilde kullanması sağlayacak harika bir çözüm bulmuş.
Yapı, ilk bakışta arazi üzerinde uçuyormuş gibi görünüyor. Bu illüzyon, çatı terasının ilavesi ile sağlanmış. Yapı, yalnızca görsel açıdan çekici olmakla kalmıyor, aynı zamanda da son derece dayanıklı – ki bölgedeki rüzgâr şiddeti düşünüldüğünde, bu detay oldukça kritik.
Slice and Fold Ev – Los Angeles, Kaliforniya, ABD
Los Angeles’ta bulunan bu ev, dikkatle katlanmış bir origami parçasına benziyor. Yapı, keskin açılı çizgiler ile belirlenmiş açıklıklar arasında gidip geliyor; böylelikle doğal ışık, evin her noktasını dolduruyor. Evin cephesi, farklı şekillerden ve hacimlerden meydana geliyor; özellikle de San Gabriel dağlarının baş döndürücü manzarasını sunan teras, Le Corbusier’inmodernist villalarından esinlenilmiş.
Evin büyük kısmı, arazinin derinlerine kadar batırılmış; bunun sebebi ise devasa yapıyı dik yamaca güvenle iliştirebilmek olmuş.
La Binocle – Eastern Townships Quebec, Kanada
Quebec’te bir dağın tepesine yapılmış bu evin devasa pencereleri, ormanlık bölgenin inanılmaz manzarasını gözler önüne seriyor. İki yapıdan büyük olanda yaşam alanı bulunuyor; iki yatak odası ise küçük olan yapının içerisinde.
Evin tasarımı, aşağı doğru eğimli çıkma çatıların eklenmesini gerektirmiş ve bu da yaz aylarında eve giren gün ışığı miktarını sınırlanış.
Tepe üzerindeki evin temeli, zemine demirlenmiş ve bina, çevre ile uyum içerisinde, yanık ahşap ile kaplanmış.
“Proje, bir yandan manzarayı iyileştirirken, bir yandan da kabini minimal ve düşünceye sevk eden bir alan olarak görüyor ve dinginliğe davet ediyor.” diyor yapının mimarisini üstlenen Naturehumaine firması.
Casa Del Acantilad – Salobreña, Granada, İspanya
İspanyol Granada sahillerinde inşa edilmiş olan Casa Del Acantilado ya da “Tepe Evi”, mimar AntoniGaudi’ye ithaf aslında. Binanın üzerine oturtulduğu göz korkutan eğim (yaklaşık 42 derece), tasarımın sahibi Gilbartolomé firmasının yaratıcılığını sınırlamaktansa, esin kaynağı olmuş gibi görünüyor.
Ev yalnızca tepeye gömülmemiş, aynı zamanda da son derece fantastik bir çatını altına gizlenmiş. Yukarıdan bakıldığında, kıvrımlı şekli ve dokusu, bir ejderhanın derisine ya da denizin dalgalarına benziyor.
Casa Del Acantilado, iki kat boyunca uzanıyor – birinde açık yaşam alanı bulunurken diğerlerinde daha özel alanlar yer alıyor.
